Ay tutulması işte!
Kırmızı çorapların geldi aklıma, orta doğu da bir pazarı düşündüm. Kızıl nehirler geldi aklıma, şu cinayetleri aydınlatan hikayeleri düşündüm. Ne zamandır bakmamıştım aydınlığa, gölgede geçen zamanı düşündüm.
Kevgire dönen! Cahil çocukluğumu, ihanete uğrayan anılarıma anlattım. Halsiz geçen zamanı düşündüm, sensiz geçen zamana anlattım! Bil diye söylüyorum ama çok dağıldım!
Mutlu olmak için balkondan atlarken, çitlerin üstünden atlayan köpekleri düşündüm. Uçamayan kuşların kanatlarındaki tüylerden, yapılan yastıkları düşündüm. Uzun zamandır düşmediğim yalnızlığa, seninle beraber olduğumuzu anlattım.
Yorgunluktan Ölen! Zayıf bedenime, ne büyük bir kalbi olduğunu hatırlattım. Hareketsiz geçen ayları düşünüp, tutulma anını canlandırdım! Bil diye söylüyorum ama daha çok dağıldım!
Küçük bir balina kadar ağırım, büyük bir akvaryum kadar huzurlu!
Neşeli günler yüzündeki kırışıklara iyi gelir diye umut ediyorum! Ya da yüzün buruş buruş olsa bile seni sevimli buluyorum! İyi tarafından bakmak için sana kötü diyorum! Bil diye söylüyorum ama çok dağıldım!
Bir medcezir dönemeci daha, uzak diyarlardan size yükseliyor.
Sakın aldırmayın olur mu?
Git-gel!
Doğmak, güneşin başardığı türde bir şey değildir!
Ve batmakta öyle!
Bilin diye söylüyorum ama çok dağınığım!
Güzel bir yazı olmuş.
Teşekkür ederim ?
Harika
çok teşşekür ederim 🙂
Beni başka yerlere götürdü. Çok beğendim.
Çok teşekkür ederim 🙂