Bir el ateş ettiğimde boşalan kovan,
nişan alırken başıboş bir mermiye dönüşür!
İçinde arılar vızıldayan bu kovanda,
bal soygunu yapan adamlar!
Bazen neyi ıskaladıklarını bilseler,
hedef için böcekler eminim daha çok çalışırlardı!
Yüzüme yağan yağmur olmalı diyorum!
Bu kadar sağanak altında,
rüzgarın hıncını çıkardığı,
yüzüme
yağan
yağmur
olmalı!
Bir avuç toprak bulduğumda azalan acım!
Hıncımı alırken başıboş bir çamura dönüşür!
İçinde altın aranan bu arazide,
çıplak kalan kadınlar!
Bazen neden soyunduklarını bilseler!
Çöle dönüşen arazim eminim daha çok susardı!
Gözüme kaçan kum olmalı diyorum!
Bu kadar toprağın altında,
köklerimi dışarı çıkaran,
gözüme
kaçan
kum
olmalı!
Bir tek şans verdiğimde söylenen yalan!
Nefes alırken başıboş bir silaha dönüşür!
İçinde suç aranan bu hapishanede,
suçsuz kalan yaratıklar!
Bazen neden yaratıldıklarını bilseler,
üstünde yaşadıkları bu yer eminim daha çok yok olurdu!
Aklıma sızan yalan olmalı diyorum!
Bu kadar gerçeğin altında,
beni delik deşik eden,
aklıma
sızan
yalan
olmalı!
Başıboş bir mermidir kadınım!
Nişan aldığı kurak topraklarda!
ÇOK BEĞENDİM AMA SADECE BİR TUŞA BASTIM
🙂 life the moment